Meme kanserine protez önlemi

Genetik olarak ‘meme kanseri riski’ taşıdığı tespit edilen kadınlar, meme içindeki dokuların alınmasıyla gerçekleştirilen ‘protez’ yöntemi sayesinde hastalığa karşı korunma sağlıyor.

Genetik olarak meme kanserine yakalanma riski taşıyan kadınlar, meme içindeki dokuların alınması yoluyla gerçekleştirilen ‘meme protezi’ yöntemiyle hastalığa yakalanma ihtimalini ciddi ölçüde azaltabiliyorlar.

Ankara Güven Hastanesi Tıp Günleri için Türkiye’ye gelen Finlandiya Helsinki Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Sinikka Suominen de bu yöntemi gerçekleştiren uzmanlardan biri. Finlandiya’da her yıl en az 10 kişiye kanser olmadan meme protezi ameliyatı yaptıklarını söyleyen Suominen, meme kanserine yakalanmaktan korkan pek çok kişinin bu operasyon için kendisine başvurduğunu belirtiyor.

ÜÇ FARKLI YÖNTEM VAR

“Herkesi ameliyat etmiyoruz. Risk altında olduğunu düşündüğümüz hastaları meme kanserine yol açan genlerin tespiti için kontrole gönderiyoruz. Ailesinde çok fazla meme kanseri olan varsa, meme kanseri riski de artıyor” diyen Dr. Suominen, meme ameliyatlarında üç yöntem kullanıldığını söylüyor; protez yapma, sırttan doku alma ve karından doku alma… Bu yöntemler arasında en iyi sonuç karından doku alınarak sağlanıyor. Görünüm olarak en doğal olan memenin bu yöntemle sağlandığını da belirten Suominen, bu yöntemin çok zayıf ya da aşırı kilolu hastalara uygulanamayacağının da altını çiziyor. Dr. Sinikka Suominen, genç hastaların karın ve sırtında yağ dokusu bulunmadığından çoğunlukla protez yöntemini tercih ettiklerini söylüyor. Suominen erken yaşta meme protezi taktıran kadınların hamile kaldıklarında, meme protezi çıkartılıp yerine kendi dokusularıyla tekrar meme yapabilme şansına sahip olduklarını da sözlerine ekliyor.

‘HİS KAYBI YAŞANABİLİR’

Finli doktor, protez yönteminin hastanın memesi alındıktan bir kaç yıl sonra yapılabileceğini söyleyerek şöyle devam ediyor: “Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, hastanın radyoterapi alıp almaması. Çünkü radyoterapiden kötü şekilde etkilenmiş bir derinin altına protez koyup, o deriyi şişirmek kötü sonuçlar verebilir. Ayrıca meme protezi ile çok büyük bir meme yapmak da zor.” Dr. Suominen ameliyat sonrası yeni memede yeterli his olmadığını, sadece gerçek meme derisi altına silikon konulduğunda his kaybının olmayacağını belirtiyor. Suominen, meme alınır alınmaz hastaya yeni bir meme yapılırsa, his açısından daha iyi sonuç alınacağını ifade ediyor. Sinikka Suominen